Dar sokaklar, antik arnavut kaldırımları, taşranın sessizliği… Küçük bir Ortaçağ kasabası olan Zolochiv turistleri ağırlıyor. Tarih boyunca, kasaba inanılmaz ekonomik refah ve yıkım dönemleri, kraliyet resepsiyonlarının lüksü ve insan ıstırabının dayanılmaz acısına şahitlik yaptı.
Kasabanın simgesi, Lviv Sanat Galerisi’nin bir müze rezervi olan ve “Lviv Bölgesinin Altın At Nalı” turist rotasında yer alan soylu Zolochiv Kalesi’dir, Lviv’de gezilecek yerler listesinde yer alır.
17. yüzyılın ulusal öneme sahip tarihi ve mimari anıtı, tüm hayatını Ukrayna kültürel mirasının korunmasına adayan sanat tarihçisi Borys Voznytsky’nin inanılmaz çabalarıyla unutulmaktan kurtarıldı ve yeniden canlandırıldı. Yeniden inşa edilen Zolochiv Kalesi Kompleksi, lirik güzelliğin (Çin Sarayı tek başına oldukça etkileyici) kontrastı ve sessiz duvarlarının hafızalarında koruduğu olayların dramı ile etkileyicidir.
Bir zamanlar derin olan hendek üzerindeki asma köprüyü geçtikten ve dövme demir kale kapısını geçtikten sonra, bosketler ve çiçek tarhları, bakımlı çimenler, egzotik manolyalar, Barok heykeller ve enfes bir çeşme ile minyatür bir bahçe görmekten dilsiz kalıyorsunuz. Ukrayna turunuz da mutlaka burayı ziyaret etmelisiniz.
Bugün, kale yüz binlerce turisti misafirperver bir şekilde ağırlıyor ve onlara geçmişin romantizmi, mistik efsaneler ve trajik gizemlerle örtülü zengin tarihinin perdesini açıyor. Kalenin geçmişinin derinliklerinden, gürültülü yürüyüşlerin ve gala polonezlerinin sesleri, Avrupa soylularının kaygısız kahkahaları ve kraliyet çiftinin hülyalı fısıltıları, topların voleybolları ve siyasi mahkumların iniltileri yankılanıyor.
Zolochiv Kalesi’nin Tarihi
Zolochiv Kalesi, Polonyalı patron Sobieski ailesinin bir aile yuvası olarak yıldız tarihinin geri sayımına 17. yüzyılın başlarında, eski ahşap surların yerine savunma amaçlı bir taş kale inşa edildiğinde başlar. Burçları ve bir dağ geçidi ile yüksek bir surun arkasına gizlenmiş olan Rönesans iki katlı kalesi, birkaç başarısız Tatar saldırısına dayandı ve hatta 1672’de düşman ordusu tarafından işgal edildi ve tahrip edildi. Ancak kale, gelecekteki Polonya Kralı John Sobieski sayesinde hızla yeniden canlandırıldı.
Daha sonra, çağdaş oryantal modanın etkisi altında, Kraliçe Maria Casimire zarif bir Çin sarayının inşasını başlattı, bugün zarif bir sütunlu, balkon açıklığı, zarif bir sivri uçlu pembe ve beyaz bir bayram pastasını andıran bir ruhtadır. Güçlü bir askeri kale ile rahat, konforlu bir şekilde donatılmış bir kraliyet konutunun işlevlerini birleştiren (birçok kaynak yüksek teknolojili ısıtma ve kanalizasyon sistemlerinden bahseder), kale en iyi zamanlarını yaşıyordu. O bohem bulutsuz yıllarda kale duvarlarında nasıl çalkantılı bir aristokrat hayatın kasıp kavurduğunu ancak hayal edebilirsiniz. Ukrayna turuna bu destinasyonu da eklemelisiniz.
Sobieski ailesinin neslinin tükenmesi ve kalenin sahiplerinin tekrar tekrar değişmesi, düşüşüne neden oldu. 19. yüzyılın başlarında, Avusturya hükümetinin buraya bir askeri kamp kurmasıyla kalenin aristokrat geçmişi sona erdi. Ama en kötü zamanlar hala önümüzdeydi.
19. yüzyılın sonunda. eski kraliyet ikametgahı bir Avusturya devlet hapishanesi olur. Neredeyse 80 yıl boyunca, ölmekte olan ve neredeyse yok edilen kale, uğursuz bir gardiyanın rolünü oynadı ve burada binlerce insan sadece özgürlükten değil, aynı zamanda yaşamdan da mahrum kaldı.
Kalenin tarihindeki en dramatik sayfa 1939-1941’di, o zaman bina Sovyetler Birliği’nin NKVD hapishanesi olarak hizmet ediyordu. Sovyet sisteminin insanlık dışı suçlarına ilişkin görgü tanıklarının anlattıkları ürkütücüdür, ancak tarihin sarmalının acımasız olması daha da ürkütücüdür. Zolochiv kalesinin bodrum katında işkence gören siyasi mahkumların anısına 1995 yılında bir anıt-şapel dikilmiştir.
Savaş sonrası yıllarda, kale bir meslek okulu barındırıyordu. Sadece 1970’lerin başında kompleksin Lviv Sanat Galerisine devredilmesiyle tarihi ve mimari anıtın canlanması başladı. Kalenin büyük ölçekli yeniden inşası çok zaman ve önemli finansal yatırım gerektirdi, ancak Borys Voznytsky, Ukrayna mimari ve sanatsal mirasının incilerini hayata döndürmenin asil görevlerinde hiçbir engel görmedi.
Zolochiv Kalesi Bugün
Kale kompleksi şu anda Kraliyet (Büyük) ve Çin saraylarından, iki katlı bir kapı evinden ve surlardan oluşmaktadır. Büyük Saray’ın içi, ısıtma ve drenaj sistemlerinden farklı olarak neredeyse hayatta kaldı.
Bugün, 2009 yılında turistik ziyarete açılan kalede Lviv Sanat Galerisi’nin fonlarından bir sergi yer almaktadır. Burada 17-18. yüzyıla ait stilize edilmiş iç mekan öğelerinin ilginç örnekleri ile tanışabilirsiniz. Avrupa’nın önde gelen sanatçıları, şövalye tarikatlarının nişanları, ilginç bir av ganimeti koleksiyonu. Çin Sarayı, Doğu sanatını sergiliyor – Eski Mısır, Japonya, Çin, Hindistan, Endonezya ve daha fazlası vardır.
İlginç Gerçekler
- Yakın zamanda Novosilky köyünün yakınında bulunan Gotik gizli kodlu mistik taşlar kale avlusuna yerleştirildi. Efsanelerden biri, mesaj taşlarını Tapınak Şövalyelerinin gizemli hazineleriyle birleştirir. Hazinelere giden yolu deşifre etmek mümkün değildir, ancak hiç kimse bir dilek tutma ve onu gerçekleştirmek için taşın deliğinde parmağını çevirme şansını reddetmez.
2.Büyük Saray’ın Müjdesi’nin yeniden inşa edilen şapeli, 17. yüzyılın başlarına tarihlenen en eski St. Nicholas Zolochiv ikonunu koruyor.
3.Zolochiv’den çok uzak olmayan, ilk sakinleri kalenin yapımında yer alan Tatar köyü Voronyaki var.
Zolochiv kalesine nasıl gidilir?
Zolochiv Kalesi, ‘Lviv Bölgesi’nin Altın At Nalı’nın (Lviv bölgesinin kaleleri) bir parçasıdır, bu nedenle kaleye giden yol popüler bir turistik rotadır ve oraya ulaşmak için çeşitli toplu taşıma araçları arasından seçim yapabilirsiniz.
Küçük bir grupla seyahat etmeyi seviyorsanız, oraya kendi arabanızla veya oldukça sık çalışan toplu taşıma araçlarıyla gidebilirsiniz. Ancak turistik gezileri tercih ederseniz, ilginç bir ekip, birçok yararlı bilgi ve Altın Nal’ın diğer kalelerini görme fırsatı elde edebilirsiniz: Pidhirtsi Kalesi, Olesky Kalesi, Svirzh Kalesi.
Ek bilgi
Yer: Ternopilska Caddesi, 4, Zolochiv, Lviv bölgesi.
GPS: 49.801572, 24.905869
İletişim: +38 03 265 4-23-38 (Büyük saray),+38 03 265 4-21-01 (Çin sarayı)
Çalışma saatleri: Salıdan Cumaya: 11:00 – 17:00 (Kasiyer 16:00’ya kadar), Cumartesi ve Pazar: 10:00 – 18:00 (Kasiyer 17:00’ye kadar), Pazartesi: kapalı.
Çeviren: Ayşenur Demir
